dune

Dune (2020): Unutulmaz Filmin Yeni Versiyonu

Film Bilgileri

18 Aralık 2020’de ünlü bilim kurgu filmi “Dune“‘un yeni versiyonu vizyona girecek. Filmin yönetmenliğini Blade Runner 2049 filminden tanıdığımız Denis Villeneuve üstleniyor ve başrollerini Rebecca Ferguson (Görevimiz Tehlike 5), Timothée Chalamet (Beni Adınla Çağır), Zendaya (Örümcek-Adam: Eve Dönüş), Jason Momoa (Aquaman), Dave Bautista (Galaksinin Koruyucuları), Oscar Isaac (Ex Machina), Josh Brolin (İhtiyarlara Yer Yok), Stellan Skarsgård (Can Dostum) gibi oyuncular oynuyorlar.

Dune filmi
Dune

“Dune”, anlayışının ötesinde büyük bir kaderle doğmuş zeki ve yetenekli bir genç olan Paul Atreides’in ailesinin ve halkının geleceği için evrendeki en tehlikeli gezegene yolculuğunu anlatıyor. Film Frank Herbert’in “Dune” serisinin ilk kitabından uyarlanıyor. Bu arada aynı kitap daha önce filme alındı ve “Dune” uyarlaması 1984 yılında David Lynch tarafından çekildi. Film kendi zamanında çok popülerdi.

Filmin olayları Arrakis gezegeni etrafında gerçekleşiyor. Burası ıssızdır ve yaşam için çok da elverişli değil, ancak baharat bakımından zengindir (melanj adlı baharatın yetiştiği tek gezegendir). Bu gezegende bulunan baharata sahip olmak güç ve zenginlik getirir. Sadece bu baharat sayesinde uzay yolculuğu, ticaret ve genel olarak İmparatorluğun varlığı mümkündür.

Yeni filmde Atreides, Harkonnen ve Corrino evlerinin mücadelesini anlatan olayları izleyeceğiz. Çölün yerlileri olan feremenlerle ve bütün Arrakis’i korkutan devasa kum solucanlarıyla tanışacağız.

Dune Filminin Oyuncuları ve Karakterleri

  • Lady Jessica – Rebecca Ferguson
  • Paul Atreides – Timothée Chalamet
  • Duncan Idaho – Jason Momoa
  • Chani – Zendaya – Aquaman
  • Glossu ‘Beast’ Rabban – Dave Bautista
  • Gurney Halleck – Josh Brolin
  • Dük Leto Atreides: Paul Atreides’ın babası – Oscar Isaac
  • Baron Vladimir Harkonnen – Stellan Skarsgård
  • Stilgar – Javier Bardem
  • Reverend Mother Gaius Helen Mohiam – Charlotte Rampling
  • Piter De Vries – David Dastmalchian
  • Thufir Hawat – Stephen McKinley Henderson
  • Sharon Duncan -Brewster
  • Dr. Yueh – Chen Chang
  • Jamis – Babs Olusanmokun
  • Sardaukar askeri – Paul Bullion
  • Leto subayı – Björn Freiberg
  • Sardaukar askeri – Peter Sztojanov Jr.
  • Harah – Gloria Obianyo
  • Sardaukar askeri – István Áldott
  • First Trooper – Charlie Rawes
  • Hawat Uzmanı – Oliver Ryan
  • Deaf Trooper – Stephen Collins
  • Atreides askeri – Károly Baksai
  • Sardaukar askeri – Ben Dilloway
  • Sardaukar askeri – Balázs Megyeri
  • Leto askeri – Ferenc Iván Szabó
  • Second Trooper – Richard Carter

Yönetmen: Denis Villeneuve
Orijinal eser: Frank Herbert (Dune)
Senaryo yazarları: Eric Roth, Denis Villeneuve, Jon Spaihts
Müzik: Hans Zimmer (Gladiator filminin de bestecisidir)

Filmin çekimleri Macaristan ( Budapeşte), Ürdün ( Wadi Rum), Birleşik Arap Emirlikleri ( Abu Dabi), Norveç (Norge), Avusturya ve Slovakya’da yapıldı.

Frank Herbert – Dune Romanı Hakkında

Frank Herbert (1920-1986) çok sayıda kitap yazmıştır, ancak en fazla “Dune” un yazarı olarak bilinmektedir. Belki de yirminci yüzyılın en meşhur fantastik serisi olan Dune, onlarca dile çevrildi ve dünya çapında milyonlarca hayran kazandı. Ünlü bilim kurgu dergisi “Locus”, kum gezegeniyle ilgili ilk epik roman olan “Dune” ‘u, tüm zamanların en iyi bilim kurgu romanı olarak tanıdı. “Dune” eseri ile Frank Herbert imkansızı gerçekleştirmeyi başarmayı başardı, bir çeşit “uzak geleceğin kronikleri” ni yarattı. Ve tüm dünya bilim kurgu tarihinde geleceğin resmi hiç bu kadar canlı, güçlü ve orijinal olmadı.

Frank Herbert - Dune
Frank Herbert – Dune Yazarı

Basında sıkça “Dune” ve “Yüzüklerin Efendisi” eserleri karşılaştırılır. Her iki kitabın da türün üzerinde paha biçilmez bir etkisi vardır, her ikisinde de inanılmaz ayrıntılara yer veriliyor. Ancak benzerlikleri yalnızca bununla sınırlı değil, aynı zamanda zor bir oluşum süreci geçirmeleri de bu iki eserin ortak yanlarından biridir. Yüzüklerin Efendisi’nin ortaya çıkması Tolkien’in birkaç on yılını aldı, bu sırada fantastik seri birkaç kez işlendi. Bunun nedeni hem profesörün eğitim çalışmaları hem de savaştı.

Frank Herbert “Dune” u altı yıl boyunca geliştirdi; bu da kendi döneminin fantastik eserlerinin standartları açısından kabul edilemez derecede uzun bir zamandı.

“Dune 1963’ten 1965 yılına kadar Analog dergisinde “Dune Dünyası” (Dune World) ve “Dune Peygamberi” (The Prophet of Dune) olarak iki bölümde yayınlandı. Klasik bir romanda toplanan el yazısı 20 yayıncı tarafından reddedildi ve yalnızca Chilton Books çalışmayı yayınlamayı kabul etti.

Chilton için bu kitap kurgu piyasasına girme girişimi oldu ve baskıda olabildiğince tasarruf etti. Kitap kelimenin tam anlamıyla piyasayı havaya uçurdu ve daha büyük yayıncılar romanın haklarını hızla ele geçirdiler. O kadar hızlı ki Chilton’un ilk Dune baskısı tüm basılı bilim kurgu kitapları arasında neredeyse en pahalı koleksiyon eseri olarak kabul görmektedir.

Frank Herbert “Dune” Romanı Özeti

Arrakis. Dune. Çöl gezegeni

Uzak, uzak bir gelecek. İnsanoğlu uzaya o kadar fazla yerleşti ki dünya gezegeni tamamen unutuldu. 10 bin yıl önce gerekleşen Butlerian cihadı (makinelerin ayaklanması) toplumun yaşamını önemli ölçüde etkileyen her türlü düşünen robotiğin yasaklanmasıyla sonuçlandı. Artık işlemciler yerine insanlar kendi beyinlerini potansiyelini kullanıyorlar. Hesapları özel insanlar yapıyorlar: “yaşayan bilgisayarlar” veya mentorlar.

Uzay yolculukları navigatörlerini galaksinin karmaşık bölümlerinden süper hızlarda geçirerek tüm olası tehditleri ve çarpışmaları önceden tahmin eden Uzay Loncası‘nın kontrolündedir. Lonca’nın önemi büyüktür çünkü insanlık tarihinin en büyük İmparatorluğunu bir arada tutuyor.

İmparatorluğun başında İmparator oturuyor ve gezegenleri bir çeşit feodal yapılara benzeyen evler yönetiyor. İmparatorun kendisi bu evlerden en güçlüsü olan Corrino‘nun temsilcisidir. Yöneticinin çıkarları elit savaşçılar olan sardaukarlar tarafından korunmaktadır. Evler güç ve hakimiyet uğruna kanlı savaşlar yürütüyorlar, ancak imparatorun kendisi de dahil olmak üzere herkes için en önemli yer çöl gezegeni Arrakis’tir. Dayanılmaz sıcaklığın ve birçok tehlikenin ortasında bu gezegenden Büyük İmparatorluğu ayakta tutan melanj baharatı elde edilmektedir.

Tarçının tadını andıran bu kahverengi baharat, mentör ve navigatörlere yeteneklerini verir ve o kadar yüksek bir değere sahiptir ki, bir tutam baharatın fiyatı bazı şehirlerden bile pahalıdır. Baharat sentezlenemez ve galakside bulunduğu tek yer Arrakis’tir. Bununla birlikte baharatı elde etmek kolay değildir, çünkü bu gezegende acımasız ve yetenekli savaşçılar olan Fremen‘ler yaşıyorlar. Bu fantastik kabilenin üyeleri galaksinin en iyi savaşçılarıdır. Büyük çöl solucanı Shai-Hulud’un dişinden yapılan bıçakla boğazının kesilmesini kimse göze almadığından bu gezegene yeşillik dikilmesi pek mümkün görünmüyor.

Bu sırada yazar romanın ana karakteri Paul Atreides‘a dikkat çekmektedir. Babası Dük Leto Atreides‘in evi, Arrakis’te baharat çıkarılmasını kontrol etmeye hak kazanmıştır, gerçi bu kaderin hediyesinden çok Atreides’in eski düşmanlarından olan Harkonnen evinin ölüm tuzağı gibi görünüyor. Ancak Dük bu teklifi reddedemez, çünkü baharatın çıkarılmasıyla ilgili kararname İmparator’un mührü ile mühürlenmiştir. Kaçınılmazlık Frank Herbert’in tüm çalışmalarının ana temasını oluşturuyor ve “Dune” eserinde de bu açıkça görülmektedir.

Yukarıda anlattığımız her şey size tanıdık geliyor değil mi? Olabilir çünkü Dune’dan sonra çoğu uzay serisi dünyanın inşasındaki ve konudaki öğeleri direkt veya dolaylı olarak ödünç almıştır.

Kitabı okumayanlar ya da filmi izlemeyenler için konunun tamamını anlatmak istemiyoruz, ancak yıllar sonra bile bu uzay serisinin geriliminin ve romanın okurlara yansıttığı kaçınılmazlık temasının hala etkileyici olduğunu söyleyebiliriz. En iyisi bilim kurgunun altın çağında Dune’u neyi vurguladığını konuşalım. Ne de olsa edebiyat tarihindeki en çok satan bilim kurgu kitabı oldu.

İlk olarak Dune çok sayıda kültürü bir araya getiriyor. Gaius Helen Mohiam adında bir karakter var ve Ekümenik Kutsal Kitaba ibadet ediyor. Batı, doğu, kuzey ve güney bu kaynar kazanda doğal bir şekilde karıştırılmıştır; öyle ki kitap okuyucuları olayların gerçekten çok uzak ve yabancı bir gelecekte gerçekleştiğine inandırıyor. Ama aynı zamanda bunlar insandır. Herbert’in uzaylıları yoktur.

Bunun dışında roman daha önce Yüzüklerin Efendisi’nin de yaptığı gibi, türün dar kapsamını tamamen reddediyor. Herbert’in eseri bilim kurgu olarak sınıflandırılmaktadır, ancak burada herhangi bir tarz hakkında konuşmak zordur. Kendi döneminin çoğu eserinden farklı olarak Dune tek bir bilimsel kavram etrafında dönmez ve aynı zamanda insanların psikolojisi hakkında bir romana dönüşmez.

Aynı zamanda kitapta her bir nüans özlü, ama çok ayrıntılı ve inandırıcıdır. Gerek Arrakis’in ekolojisi gerekse yerel teknolojinin çalışma ilkeleriyle ilgili Herbert hemen hemen okuyucunun her sorusuna basit ama etkili bir dille cevap veriyor.

Ayrıca “Dune” türler arasındaki keskin sınırları bulanıklaştırır. Bu dünyada uzun süredir hiç kimse silahlardan ateş etmedi, çünkü onların güç alanlarıyla temasları nükleer bir patlamaya neden oluyor. Bu yüzden tüm karşılaşmalar kılıçla yapılır. Ayrıca uzayda kimse savaşmaz, çünkü yıldızların ışığı altındaki soğuk boşluk Uzay lonca’sının kontrol alanıdır.

İmparatorluğun toplumu 60’lı yıllarda oldukça popüler olan neşeli ütopyalardan ya da anti-ütopyalardan çok uzakta ve orta çağ Avrupa’sına benziyor. “Dune” gölgedeki imparatorlukta sınırsız etkiye sahip olan anaerkil grup Bene Gesserit tarafından yönetilen yerdir. İdeal insanın olan Kwisatz Haderach‘ın yaratılışına inanmaktalar. O baharat kullanmadan geleceğin tüm yollarını görecek biridir. Hedefi uğruna Bene Gesserit yüzyıllardır bütün gezegenlerin kaderiyle acımasızca oynamaktadır.

Bu kadar zengin ve çok yönlü bir dünya, romanda 400 sayfalık bir bölümde anlatılıyor. Frank Herbert’ın yardımına sık sık yıllar içinde geliştirilen gazeteci yeteneği koşuyor.

Yeni Dune filminin yönetmeni Denis Villeneuve’ın serinin hayranlarından biri olduğu bilinmektedir. Ünlü yönetmen bu film üzerinde çalışmak için Bond filmlerini reddettiğini açıkladı. Filmin konusunun romana göre ilerleyeceği biliniyor. Blade Runner 2049’dan sonra, Villeneuve’nin Herbert’in karmaşık ve çok yönlü evrenini iki saate sığdırabilecek kadar güvenilir biri olduğunu söyleyebiliriz.

Bunu Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir