Jack London kısa, ama başarılı ve hareketli bir yaşam sürdü, sadece kırk yıl yaşadı. Kariyeri daha da kısaydı. Ancak bu kısa döneme derin bir özgünlük ve yaşam tutkusu içeren 50’den fazla eser sığdırdı.
Jack London’un annesi Flora Wellman ilk başta oğlunu terk edip ortadan kaybolan babasının soyadından dolayı John Griffith Chaney adını verdi. Daha sonra çocuğu evlat edinen ve ona gerçek babalık yapan çiftçi John London ile evlendi. Aile yoksulluk içinde yaşıyordu, bu yüzden Jack genç yaşından itibaren çalışmak zorunda kaldı: gazete sattı, konserve fabrikasında çalıştı ve sonra üç yüz dolar karşılığında bir tekne satın alarak “istiridye korsanı” oldu. Burada edindiği izlenimleri çalışmalarının çoğunun temelini oluşturdu.
Yazarın ilk edebi tecrübesi 1893 Kasım’ında yayınlanan “Japonya Kıyısını Vuran Tayfun” denemesi idi. Ancak bu öykü için aldığı ödül bile yazarın masa başı çalışmasına neden olmadı ve maceraya olan merakını azaltmadı. Londra’da işsizler yürüyüşüne katıldı, serserilikten dolayı hapis cezasına çarptırıldı, altın aramak için Alaska’ya gitti. Ve bütün bu yaşadığı olaylar yazarın kitaplarına yansıdı.
Jack London Alaska’da kuzeyde bir kış geçirmenin tüm zorluklarını görüyor ve bu da “Yaşama Hırsı” hikayesiyle sonuçlanıyor. Burada yazar altın yerine eserlerinin kahramanları olacak renkli karakterlerle karşılaşıyor. Döndükten sonra London edebi eserleri ciddiye almaya başlıyor: birçok kısa öykü ve belki de en önemli romanları olan “Deniz Kurdu” ve “Martin Eden”‘i yazıyor ve bu romanlar sayesinde dünya çapında bir üne kavuşuyor.
Jack nasıl para kazanacağını biliyordu, ama asla parayı insandan üstün olarak görmedi. Bu yüzden en otobiyografik eseri olan “Martin Eden”’de London zengin olma arzusunun ruhu nasıl öldürdüğünü anlatıyor. Altın arama hakkındaki kitaplarda bile, konunun merkezinde olan para değil, yazarın yaşam susuzluğu, yaşama karşı olan büyük sevgisidir. Yazarın her eseri zorluklara dayanma gücünü, hayatta kalma ve her durumda kazanma arzusunu, ama aynı zamanda insanlıktan ödün vermemek gerektiğini anlatıyor. Bunun iyi bir örneği “Yaşama Hırsı” hikayesidir.
Yaşama olan sevgi karakterlerine teslim olmama konusunda yardım eder. Bu felsefe sadece Jack London’un karakterlerinin değil aynı zamanda kendinin felsefesidir. Daha da şaşırtıcı olan ölümünün nedeninin intihar olduğudur. Evet, ilhamın kendisini giderek artan bir şekilde terk ettiğini, depresyonda olduğunu hissettiğini söylüyordu, ancak onun kahramanları hayatı seviyorlardı, çünkü yazarın kendisi bu hayatı çok seviyordu ve kendi başına bitirmeye karar vermesi çok zor olmalıydı. Son zamanlarda yazarın zamansız ölümünün trajik koşullardan kaynaklandığı görüşlerini giderek daha fazla duyuyoruz. Gerçek şu ki London’un zehirlenerek öldüğü morfin ona bir doktor tarafından reçete edilmişti ve yazarın dozu doğru olarak hesaplamaması ve gerekenden fazla almış olması oldukça muhtemeldir.
Her durumda Jack London’un çalışmaları tüm kuşaklar için iyi bir yaşam kitabıdır.
Jack London Kitaplarından Uyarlanacak Filmler
Jack London’un kitapları bugüne kadar çok kez sinemaya uyarlandı. Son uyarlamalar arasında yazarın en önemli eselerinden olan “Martin Eden” yer alıyor. Bu romandan uyarlanılarak çekilen aynı adlı film geçtiğimiz Venedik film festivalinde en iyi erkek oyuncu dalında ödül kazanmıştı. Sonrasında Toronto film festivalinde de platform ödülünü kazanan film hakkında bilgilere önceki yazılarımızdan birinde yer vermiştik.
Bu yazımızda ünlü yazarın beklenen film ve dizi uyarlamalarına yer vermek istiyoruz.
White Fang: At the Edge of the World Filmi
Jack London’un ünlü “Beyaz Diş” romanından uyarlanan film yarı köpek yarı kurt olan Beyaz Diş’in Weedon Scott sayesinde hayatı sevmesini konu ediyor. Kurt ve Weedon’ın hayatları kesişir ve ikisinin kendilerini kurtarmak için birbirlerini kurtarmaları gerekir. Yönetmenliğini Patrick Alessandrin’n üstlendiği filmin senaryosunu Tony Corti, Tonino Ricci, Francesco Juilland ve Mark Hefti kaleme alıyorlar. Çekimlerine Kanada’da başlanacak filmin vizyon tarihi henüz bilinmiyor.
Into the Void Filmi
Jack London’un “Deniz Kurdu” romanının uyarlaması olan macera ve bilim kurgu filminin yönetmenliğini Wayne Harry Johnson Jr., senaryo uyarlamasını Jed Payne üstleniyor. Baş rollerde H.T. Altman, Charles Hubbell, Dawn Brodey, Sasha Andreev, Shawn Patrick Boyd ve diğer oyuncular yer alıyorlar. Filmin çekimleri ABD Minneapolis, Minnesota’da sürüyor. Önümüzdeki aylarda vizyona girmesi bekleniyor.
Son of the Wolf Filmi
Jack London’un aynı adlı “Kurt Dölü” kitabından uyarlanan filmin yönetmenliğini ve senaristliğini Joel Paul Reisig üstleniyor. Başrollerinde Joel Paul Reisig, Meigunn, Sheena Coenen, Andrew Dawe-Collins, Preston Koning ve diğer oyuncuların rol aldığı filmin çekimleri sürüyor.
Call of the Wild (yabanın Çağrısı) Filmi
Yeni çizgi filmi ile uzun metrajlı film karışımında Jack London’ın “Yabanın Çağrısı” adlı romanının karakterleri yer alıyor. Ayrıca Egerton Ryerson Young’ın romanının da uyarlamasıdır. Chris Sanders tarafından yönetilen filmin senaryo yazarlığını Michael Green üstleniyor. Vizyon tarihi 21 Şubat 2020 olarak belirlenmiştir.
Los favoritos de Midas Dizisi
İspanyol televizyonunun mini dizisi olan “Los favoritos de Midas” Jack London’un 1901’de yazdığı “Midas’ın Müritleri” hikayesinden uyarlanıyor. Altı bölümden oluşan dizi, gizemli bir organizasyon tarafından garip bir şekilde şantaj edilen zengin işadamı Victor’u konu alıyor. Dizinin yönetmenliğini Mateo Gil, senaryo yazarlığını Miguel Barros ve Mateo Gil üstleniyorlar, 2020 yılında yayınlanması bekleniyor.
