Arthur Fleck 1980’lerin mutsuz Gotham’ında bir komedyen adayıdır. Arthur’un insanları eğlendirme konusundaki samimi isteği zalimce ve alayla karşılanır. Fakat o gülümsemeleri kanla çizmek zorunda kalsa bile bütün şehri gülümsetmeye karar verir.
“Neden gülmüyorsun?” diye sorar Joker Batman’e “Batman: Öldüren Şaka”‘nın finalinde. “Çünkü o şakayı çoktan duydum” der Kara Şövalye. “İlk defasında da komik değildi!”
Herkes komik olamaz. İyi bir şaka bile her zaman güldürmez, anlayacak bir izleyici kitlesine ihtiyacı vardır. Arthur Fleck’in insanları güldürme arzusu o kadar güçlüydü ki bir palyaço olarak çalışmaya bile gitti, ancak başarılı olmak için istemek yetmiyordu. Akıl hastasıdır, çok sayıda ilaç kullanıyor ve kontrol altına alamadığı kahkahalarıyla çevresindekileri şaşırtıyor. Arthur asosyal biridir, utangaçtır, hasta annesine bakmak ve onun için gerekli ilaçları yazan psikiyatriste gitmek zorundadır. Gerçekten de burada eğlenceli hiçbir şey yoktur.
Gün gelecek, artık o toplumun darbelerini yemekten yorulacak ve dişlerini gösterecek, güldüğünde ise diğerlerinin gülecek hali kalmayacak. Ve toplum katilin palyaço makyajından ilham alan muhafazakarlara ve devrimcilere bölünecek.
Zaten her zaman böyle olmadı mı? Joker’e karşı Batman bu hikayenin sadece sonudur, bundan sonra Batman ile Joker arasında bir mücadele olması gerekiyor. Joker seyirci olmadan çalışamaz. Ancak seyirci için de çaba harcaması gerekir. İşte Todd Phillips’in filminin konusu da tam da budur; Arthur’un kendi üzerinde ve seyirci çekme konusundaki çalışmalarını içerir.
Kötü adamla ilgili sahnenin bir kahraman olmadan işe yaraması için de dikkate değer bir çalışma yapılması gerekiyor. Gerçekten de bunca yayına rağmen Joker’in sadece kendisini konu alan bir yapım ortaya konulmamıştı, mevcut kaynakları ise farkılılıklarından dolayı standart olarak kabul etmek imkansızdı.
Joaquin Phoenix’in Joker’i, Kara Şövalye’de Heath Ledger’in hayat verdiği görüntüye en yakın olanı, ancak bazı temel farklılıklar var. Ledger’in kahramanı mafyayı boğazından yakalayıp aforizmalara tutarken, Arthur Fleck köken, bölge sakinleri, sistem, iş arkadaşları, hatta idolü olan TV sunucusu Murray Franklin’in kurbanıydı. Joker’in vüzudundaki ve ruhundaki yaraların nereden geldiğini merak ederdik. Şimdi öğrendik. Peki daha rahat uyuyacak mıyız?
Bu Joker’in eylemlerinin anlayışla karşılanmamasına imkan yok, tabii bu onun yaptıklarını haklı da çıkarmaz. Arthur Batman’dan daha büyük bir şeyle savaşıyor; anlamsızlık, görünmezlik ve önemsizlikle savaşıyor. Ve film bir taraftan da Thomas Wayne’in oğlu ilkesiz ve halktan uzak olan Batman’ın kusurlu olduğunu ortaya çıkarıyor. Fleck’in çırpınışlarını izlemek üzüntü vericidir ve seyirciyi bu mücadelede karaktere istemeyerek başarılar dilemek durumunda bırakıyor.
Psikolojik şiddete rağmen kendinizi Joker’den uzaklaştırmanız mümkün değildir. Bunda onun çıplak ruhunu ve kişiliğini başarıyla yansıtan Phoenix’in büyük bir katkısı vardır. Tabii oyuncunun bu büyüleyici oyunu film ekibinin sağladığı görsel ve ses ihtişamı iel desteklenmiştir. Filmin müziği (soundtrack) Çernobil’in başarılı soundtrackinin yaratıcısı Hildur Gudnadóttir tarafından bestelenmiştir. Filmde kullanılan diğer klasik şarkılar ise Jackson C. Frank – My name is carnival ve Frank Sinatra – That’s Life olup, sadece filmi tamamlamakla kalmıyor, hatta filmle doğrudan ilgilidir de denilebilir.
Todd Phillips’in çizgi romandan biraz yararlandığı söylenebilir. Kaynaklar arasında Joker’in bir komedyen olarak başladığı “Batman: Öldüren Şaka” gösterilebilir. Kesin konuşacak olursak Joker fantastik bir film değil ve hatta çizgi roman filmi bile denilemez. Daha çok Hannibal Lecter’ın ilk yıllarının hikayesine benzeyen dramatik bir gerilim filmi ve bu sularda film olduğu kesin. Bu film aslında eğlenceli olduğu için Joker olan değil, kötü adam olmaktan başka şansı olmayan birinin hikayesini anlatıyor.
Joker çizgi romanlarla pek ilgisi bulunmayan zekice yapılmış bir psikolojik dramadır. Film diğerlerinden farklı olarak karaktere daha yakından bakmanızı sağlar.
Film Türkiye sinemalarında 4 Ekim 2019 tarihinde vizyona girecektir.
- Yönetmen: Todd Phillips
- Senaryo: Todd Phillips, Scott Silver
Oyuncular
- Joker (Arthur Fleck) – Joaquin Phoenix
- Murray Franklin – Robert De Niro
- Sophie Dumond – Zazie Beetz
- Sokak çalışanı – Jolie Chan
- Ted Marco – Marc Maron
- Penny Fleck – Frances Conroy
- Dedektif Burke – Shea Whigham
- Murray Franklin Stajyeri – Mary Kate Malat
Diğer oyuncular: Bryan Callen, Brett Cullen, Brian Tyree Henry, Douglas Hodge, Bill Camp, Dante Pereira-Olson, Glenn Fleshler, Josh Pais, Isabella Ferreira, Michael Benz, Julia Weldon, Tamiz U. Rezvi, Sharon Washington, Mick Szal, Adrienne Lovette, Adrienne Lovette, Gary Gulman, Winslow Bright, Lauren Yaffe, Carl Lundstedt, Tony D. Head, James Ciccone, Leigh Gill, Mick O’Rourke, David Iacono, Jamaal Burcher, Joe Ochman, Dj Nino Carta, Jaine Ye, Sondra James, Kim Brockington, Aynsleigh Dann, Ray Iannicelli, Evan Rosado, Jaidon Walls, Ben Warheit, Blaise Corrigan ve diğerleri
Yeni Joker – Joaquin Phoenix Kimdir?
Joaquin Phoenix 28 Ekim 1974 yılında San Juan, Porto Riko’da doğmuştur. Oyunculuk kariyerine ilk olarak 1982 yılında Seven Brides for Seven Brothers adlı televizyon dizisine konuk oyuncu olarak katılarak adım atmıştır. Daha sonra çeşitli film ve dizilere katılmış ve 1987 yılında ilk kez başrol oyuncusu olarak Russkies’te (Danny) rol almıştır. 2000 yılında Gladyatör filminde oynadığı rolü ile tanınmaya başladı. Burada Joaquin Phoenix Russell Crowe’un kahramanı karşısında bencil veparanoyak olan genç imparator Commodus’u canlandırdı. Bu rolü ile uluslararası olarak ilgi çekmeye başladı ve En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında Akademi Ödülü adaylığı aldı.
Aynı yılın sonraki aylarında Çeteler Savaşı (2000) ‘de (en sevdiği deneyimlerinden biri olarak görmektedir) ve Düşlerin efendisi (2000) filmlerinde rol aldı. 2005 yılında oynadığı Sinirlari aşmak filmi ile En İyi Erkek Oyuncu dalında Akademi Ödülüne aday gösterildi.
Joaquin Phoenix’in Joker filmindeki performansı otoriteler tarafından çok beğenilmiştir. Venedik Film Festivali’nden En İyi Film dalında Altın Aslan ödülünü alan Joker’in önümüzdeki yıl Oscar ödülü alıp almayacağı merak edilmektedir.
