Matrix’in devamının geleceği açıklanması ile sadece Neo ve Trinity’yi beyaz perdede tekrar göreceğimize sevinmedik, aynı zamanda Lana Wachowski’den popüler evrenin eski sırlarının bir açıklamasını alma şansına kavuşacağımızı umut ediyoruz. Ne yazık ki, üçüncü Matrix ipuçları konusunda pek de cömert değildi. Son 16 yıldır filmin hayranları üçlemenin boşluklarını doldurmaya çalışıyor ve gerçekte olanlar hakkında çeşitli teoriler öne sürüyorlar. Bu yazıda sonunda Matrix 4’ün cevaplama ihtimali olan ana soruları listeleyeceğiz.
Makineler neden insanları kullanıyorlar?
Dördüncü Matris’in cevaplaması beklenen ana sorulardan biridir.
Matrix’in ilk filminden itibaren insanlar ve onların yarattıkları düşünen makineler arasındaki eski savaşı öğreniyoruz. İnsanlık yenilginin eşiğindeyken umutsuz bir adım attı ve düşmanı sonsuza dek güneş enerjisinden mahrum etmek için gökyüzünü kalın bulutlar ile kapladı. Fakat robotlar adapte oldular, insanları nasıl canlı piller olarak kullanacaklarını öğrendiler. Matrix’in sanal bir simülasyonu daha sonra bu “pilleri” kontrol etmek için yaratıldı.
Robotların neden insanları sömürdüğünün açıklaması tartışmalıdır ve hiç mantıklı değil diyelim. İnsan vücudu pek de güçlü bir enerji kaynağı değildir. Ayrıca robotlar filmde anlatıldığı kadar teknolojik açıdan gelişmişlerse, neden kendilerine enerji sağlayabilecek alternatif ya da daha verimli kaynaklar bulamadılar?
İnsanların kendilerini Matrix’e gönüllü olarak bağladıkları teorisi de popülerdir: belki de tüm insan ırkının varlığını tehdit eden başka bir tehlike ile karşı karşıya kaldılar ve kendilerini makinelere teslim ettiler. Veya belki de sanal gerçekliğin güneş ışığından mahrum kalan kasvetli şehirlerin sıkıcı varlığından daha çekici olduğu ortaya çıktı.
Ajan Smith yaşayan bir insanın içine nasıl girdi?
Smith klon oluşturma fırsatını yakaladığında, Zion’un sakinlerinden biri olan Bane’nin bedenini kullanarak gerçek dünyada Neo ve Trinity için çok fazla soruna neden oldu. Bu olayı Matrix hayranlarını hala merak ediyor, çünkü bir bilgisayar kodunun gerçek insan aklını nasıl ele geçirdiği tam olarak belli değil.
Bu arada Ajan Smith’in tıpkı Neo gibi başka bir seçilmiş olduğuna dair ilginç bir teori daha var, çünkü sanal simülasyonu tercihlerine göre değiştirebiliyor ve kâhin Pythia bu yeteneğin seçilmiş olanlara özgü olduğunu söylüyor.
Matrix ne kadar büyük?
Sanal simülasyonun gerçek boyutları belirtilmemiştir: üçlemede olaylar aynı şehirde gerçekleşmektedir (“Matrix Reloaded” sahnelerinin yalnızca birinde Neo kendini metropol dışındaki dağlarda bulur). Matrix’te başka yerleşim yerleri ve ülkelerin var olup olmadığını hala bilmiyoruz. Eğer yoksa tek bir sanal şehir birkaç milyar nüfusa sahip olmalıdır.
Matrix Revolutions’ın sonunda Neo’ya ne oldu?
Matrix 3’teki son savaş sırasında, Ajan Smith Neo’yu klonlarından birine dönüştürüyor ve sonuçta tüm Smithlerin yok edilmesine yol açan bir hata yapıyor. Filmin finalinde Neo’nun cansız bedeni makineler tarafından bir yerlere götürülüyor ve kahin seçilmiş olanı tekrar göreceğimize söz veriyor. Neo’ya tam olarak ne oldu? Bunun cevabını dördüncü filmde mutlaka alacağız, çünkü zaten Keanu Reeves’in ünlü kahramanı oynayacağı biliniyor.
Zion bir simülasyon mu?
Bu filmle ilgili kuşkusuz merak edilen en önemli konulardan biridir. Matrix’te gösterilen gerçek dünyanın bir simülasyon olup olmadığı internette hala tartışılıyor. Bazıları Zion yeraltı şehrinin sanal yanılsamasının insanoğlunun asi eğilimlerini kontrol etmek ve kalplerine özgürlük için sahte umut vermek amacıyla makineler tarafından yaratıldığına inanıyor. Bu teori iç karartıcı olsa da pek çok olayı açıklıyor: örneğin Neo neden güçlerini gerçek dünyada kullanabiliyor ve rüyalar görüyor, Ajan Smith yaşayan bir insanın zihnini nasıl yeniden yazabiliyor ve içine girebiliyor. Ek olarak bu konu Matrix 4’te Trinity’nin dirilişini açıklayabilir.
Yeni filmin yukarıdaki soruları cevaplayıp cevaplamayacağı merakla bekleniyor.
