Önceki yazılarımızdan birinde 5 Haziran 2020 tarihinde vizyona girecek olan Wonder Woman 1984 filmi hakkında bilgilere yer vermiştik. Film güzel Gal Gadot’u ve çizgi roman dünyasının daha az güzel olmayan bir karakterini ekrana getirecek.
Wonder Women 1984’ün yönetmeni Patty Jenkins geçtiğimiz haftalarda Pedro Pascal’ın filmde rol aldığını duyurdu. Oyuncu filmde adı Maxwell Lord olan telepatik bir milyarderi oynuyor. Max’in asıl isteği süper güçleri olan herkesi bulup yok etmektir ve bu onun gibi telepatik yeteneklere sahip olan biri için çok zor bir istek değil.
Çizgi romanlardaki zengin karakterlerin garip tutkuları olduğuna çok da şaşırmamak gerekir. Peki Max Lord kimdir ve neden DC Comics’in kötü karakterinin bu tür garip istekleri var, biraz da bu konuya değinmek istiyoruz.
Maxwell Lord Kimdir?
Maxwell Lord uzun dönem “iyi biri” gibi görünen kurnaz ve maceracı bir arkadaştır. Kendisi Albert Lord adında zengin bir girişimcinin oğludur. Albert kanserojen ürünler ürettiğini öğrendikten sonra intihar etti, ancak Max babasının intihar etmeyip öldürüldüğünden emindi. Sonrasında Lex Luthor aleyhine açtığı bürokrasi savaşında eline bir şey geçmedi ve Max bu işi kendi yöntemleriyle çözmeye karar verdi.

Adalet Birliği Sonsuz Topraklardaki Kriz’den sonra zor günler geçiriyordu ve Max’in olarak yardım etmeye, yeniden düzenlemeye ve gizlice çıkarları için kullanmaya karar vermişti. Başlangıçta planlarını Yeni Tanrılar tarafından oluşturulan yabancı bir bilgisayarın kontrolünde yaptığı zannediliyordu. Sonrasında bunun Yeni Tanrıları yok etmek için oluşturulmuş bir bilgisayar programı olduğu ortaya çıktı. Sonunda bilgisayarlar ve Tanrılar tamamen ortadan kaldırıldı ve Max dünyayı ele geçirmek için haince planlar yapmaya başladı. Yeni oluşturduğu takıma Uluslararası Adalet Birliği adını verdi.
Maxwell Lord kurnaz bir girişimci olarak kalmaya devam ediyordu, bu sırada Invasion (İşgal) olarak bilinen büyük bir olay gerçekleşti. Yabancı deneyciler dünyaya Geno Bombası gönderdiler. Bu sayede bazı insanlar doğaüstü yeteneklere kavuştular ve güç sahibi olanların ise çoğunun yetenekleri arttı. Maxwell Lord böylece telepati yeteneğine kavuştu. Ve süper kötülerin grubunu yöneten Dreamslayer’ın kontrolü altına girdi. Max daha sonra Gümüş Enchantress’in yardımıyla bu gruptan kurtuldu ve ama güçleri de tükenmiş oldu.
Bu zaferden kısa bir süre sonra Max’e beyin kanseri teşhisi kondu ve üzücü bir şekilde öldü … ancak bundan sonra yazının başında bahsettiğimiz kötü bilgisayar programı Maxwell Lord’un beynini cyborg bedenine aktardı. Cyborg’un bedeni Max’ın görünüme büründü ve bilgisayar programı olaya mucizevi bir şekilde canlanma süsü vererek kendisini sakladı.
Maxwell’in en büyük sorunu süper kahramanlardan nefret etmesiydi. Onları etkisiz, yararsız, zararlı ve kibirli buluyordu, hayata müdahale ettiklerini düşünüyordu. Bundan kimseye bahsetmedi. Bu tür düşünceler Max’in kafasında yer alıyordu ve artarak onu delirme seviyesine ulaştırdı. Ancak er ya da geç bütün sırlar ortaya çıkacaktı.
Lord Countdown to Infinite Crisis adlı çizgi film bölümünde daha açık bir şekilde hareket etmeye başladı (burada yine bir insan vücuduna sahip olduğu ortaya çıktı). Maxwell süper kahramanlardan nefret ettiği için Adalet Birliği’nin çalışmalarını gizlice sabote ediyordu ve bunun sonucunda kahramanlar kaybediyorlardı. Blue Beetle’in bunu öğrenmesi üzerine Max onu soğukkanlı bir şekilde öldürdü (Çizgi romanlardaki “efsanevi” ölümlerden biriydi). Sonrasında Batman’in uydusunu ele geçirdi bir grup insanı süper insanları yok etmeleri için nanoteknoloji robotlarına dönüştürdü.
Telepatik yeteneklerini kullanan Max Süpermen’in aklını ele geçirdi. Lord’un kontrolü altındaki Süpermen önce Batman’i dövdü, sonra da Doomsday’le savaştığını zannederek Wonder Woman’a saldırdı. Bu olaylar olurken Max tüm dünyada: “bakın bakalım süper kahramanlar ne kadar tehlikeliler, savaşta şehirleri nasıl yok edebilirler” diye yayına başladı. Çelik Adam’ın savaşmaya niyetli olmadığını fark eden Wonder Woman, Lord’un ziyaretine uçtu ve Doğruluk Kementini (Lasso of Truth) kullanarak ona zihni ele geçirme işleminin nasıl iptal edileceğini söyletti. Süpermen’in gitmesine izin vermesinin tek yolunun Max’i öldürmek olduğu ortaya çıktı. Diana da öyle yaptı, Lord’un boynunu kırdı.
Bütün olay tüm dünyada yayınlandı. Bakın süper kahramanlar gerçekte sakin, çaresiz ve zayıf birini nasıl öldürebilirler diye insanlar kışkırtılmaya çalışıldılar.
Booster Gold Max’i kurtarmaya çalıştı. Zamanın farklı noktalarından çeşitli Mavi Böcek’leri topladı ve zamanı değiştirdi, ancak aynı zamanda gelecek de değişmiş oldu. Yeni versiyona göre, Wonder Woman Lord’u asla öldürmedi. Maxwell Lord hipnotize ettiği Süpermen’in yardımıyla dünyayı ele geçirdi ve diktatörlük kurdu. Sonuç olarak Mavi Böcek yine de tarihin doğru akışını yeniden kurmak için kendini feda etmeye karar verdi.
En Karanlık Gece sırasında Max uğursuz bir Kara Fener olarak canlandı ve Wonder Woman’a saldırdı, ama sonra ölülerin çoğu isyan etti. Fakat Aydınlık Gün sırasında Maxwell iyi ve normal bir şekilde canlanan kahramanlar ve kötü adamlar arasındaydı. Ve tüm dünyanın beynini yıkayarak yeteneklerini artıracak bir cihazı ele geçirdi.
Tüm kahramanlar, kötü adamlar ve sıradan insanlar Maxwell’in varlığını unutmuşlardı. Max bütün süper kahramanları Mavi Böceğin intihar ettiğine inandırdı. Ancak zamanla onu buldular. O zamana kadar bir sürü kurnazca planlar yaptı, neredeyse bir başka Mavi Böceği öldürüyordu. Herkesin gözlerini açtığını söyleyen Max er ya da geç dünyayı süper kahramanlardan kurtaracağına söz verdi.
Yani anlaşıldığı üzere Max Lord’un Wonder Woman ile özel bir sorunu yoktu, ancak Wonder Woman da süper güçleri olan biriydi ve bu yüzden onun düşmanları listesinde yer alıyordu.

Wonder Woman 1984 filminde Max Lord karakterini Şilili Amerikalı oyuncu Pedro Pascal canlandırıyor. 44 yaşındaki oyuncu Game Of Thrones dizisinde canlandırdığı Oberyn Martell karakteri ile tanınmaktadır. Ayrıca bu sıralar The Mandalorian dizisinde canlandırdığı ana karakter ile adından söz ettirmektedir. Wonder Woman 1984 filminden sonra Tropico adlı gerilim filmi ve Robert Rodriguez’in yönettiği We Can Be Heroes adlı aksiyon, dram ve fantastik filmler ekranlara gelmeye hazırlanıyor.