Salem's Lot

Salem’s Lot Filmi Konusu: Stephen King’den Uyarlanan Yeni Vampir Filmi

Film Bilgileri

“Aquaman” filminin yönetmeni James Wan bir süre öncesinde Hollywood’da popüler olan türe geri dönme sözü vermişti. Başarılı yönetmen korku kralı Stephen King’in “Korku Ağı” kitabının yeni film uyarlamasının yapımcısı olacak. Şu ana kadar filmin vizyon tarihi, oyuncuları ve fragmanı açıklanmadı, ancak konusu biliniyor. Proje vampirlerin yaşadığı şehre gelen bir yazarı anlatacak.

Çok sayıda vampir hikayesi vardır. Ancak vampirlerle ilgili bu hikaye çok özeldir, çünkü yazarı korku kralı Stephen King’dir, bu da izleyiciyi gerçekten korkunç bir film beklediği anlamına geliyor.

Salem’s Lot Filmi Konusu

Filmin olayları “Salem’s Lot” adlı kurgusal bir kasabada geçiyor. Uzun süre farklı bir yerde yaşayan ünlü yazar Ben Mears yeni romanı için ilham almak ve çocukluk korkusunu yenmek için memleketine geri döner. Bir takım garip kaybolma ve cinayetle karşılaşan yazar şu sonuca varır: şehir vampirlerle dolup taşıyor ve tüm cinayetlerin arkasında bu vampirlere emir veren liderleri var. Asıl mesele bu lideri bulmak ve aynı zamanda hayatta kalmaktır.

Projenin yapımcılığını Gary Dauberman ve James Wan üstleniyor. Doberman ayrıca Salem’s Lot filminin senaristi olarak yer aldı ve Stephen King’in efsanei romanını büyük ekrana uyarladı. Her iki film yapımcısı daha önce “Korku Seansı” serisinde çalıştıkları

, yani Van ve Doberman alanda korku hayranlarını memnun edecek yeterli tecrübeye sahipler. “Korku Seansı” dünya çapında oldukça ünlü ve popüler bir korku projesidir, bu nedenle yapımcıların bu kez de başarılı bir film yapacakları düşünülmektedir.

Şu anda projenin yönetmen koltuğu boştur, ama belki de James Wan’ın kendisi yönetmenliği üstlenmek istiyor ya da başka birini bu pozisyon için davet edecek. Stephen King’in romanından uyarlanacak olan “Salem’s Lot” filminin kesin vizyon tarihi henüz bilinmiyor.

Stephen King’in “Korku Ağı” romanı 1975 yılında yayınlanmıştır. Stephen King kendisi romanının Bram Stoker’ın Dracula’sı ile benzerlik gösterdiğini söylemiştir. (Bildiğimiz gibi bu roman da şu anda ekranlara uyarlanıyor ve önümüzdeki dönemde “Drakula” dizisi ekranlarda olacaktır.)

drakula dizisi
Drakula dizisinden

“Korku Ağı” eseri daha önce iki kez ekranlara uyarlanmıştır. İlk kez 1979’da bir mini dizi şeklinde, ikinci kez 2004’te iki bölümlü film olarak çekildi. Son versiyona “Lanetli Ev” adını aldı ve başrolleri Rob Lowe, Rutger Hauer ve James Cromwell oynadı. Ancak her iki ekran uyarlaması da pek başarılı olamadı.

Stephen King’in “Korku Ağı” Romanı hakkında

Korku ağı eseri Stephen King’in ilk romanlarından biri olup yazarın vampir hikayelerine verdiği değeri göstermektedir. Günümüzde vampir konusu yapımcılar arasında oldukça popülerdir. Bu kana susamış yaratıklarla ilgili çok sayıda film çekilmiştir. Bunların arasında yarı adam, yarı vampir olan “Blade” ve romantik efsane “Alacakaranlık” filmi ayrıca uzun yıllar yayınlanan “Vampir günlükleri” dizisi ve daha bir çok vampirli film sayılabilir.

Hatta bildiğimiz gibi mevcut uyarlamaların yönetmenleri vampir imajını tanınmayacak derecede değiştirdiler ve kana susamış korkunç canavarlar yerine, insan özelliklerine sahip romantik kahramanları ortaya çıkardılar.

Stephen King vampirler hakkında farklı bir görüşe sahipti. Bram Stoker’in ünlü Dracula’sından ilham alan yazar, soğukkanlı katiller olan ruhsuz vampirler hakkında bir roman yazmaya istekliydi. Böylece “Salem’s Lot” adlı bir kitap ortaya çıktı. Stephen King’in bu romanı henüz kariyerinin başında yazılmıştır, ancak Cinnet ve Göz gibi çok satan kitaplarla birlikte yazarın popülerliğin zirvesine tırmanmasına yardım eden kitaplardan biridir.

Romanın “beyin yakan” karmaşık bir konusu yoktur ama okuyucusunu ilk satırdan itibaren kilitliyor. Ana karakterin günlüğü tarzında yazılmıştır ki bu da ona bir tür gizemli hava katıyor. Romanı okuduğunuzda sanki yakınlarda olup biteni izliyor izlenimine kapılabilirsiniz.

Korku kralının eserlerinin hayranları yazarın ortam ve kahramanı çevreleyen şeyler gibi küçük detaylara odaklanmayı sevdiğini biliyor. Bazı okuyucular bu özelliği pek beğenmiyor olabilir. Ancak kitaplarını eşsiz kılan şeylerin tam da bu farklılıklar olduğuna dikkat çekmek gerekiyor.

Stephen King’in “Korku Ağı” Romanının Özeti

Romanın konusundan bahsetmemiz gerekirse, yukarıda da değindiğimiz gibi olaylar yazar Ben Mears’ın çocukluk korkularını yenmek için geldiği küçük Salem’s Lot kasabasında gelişiyor. Burası New England’ın küçük bir kasabasıdır. Aynı zamanda kasabada kendisiyle tabutunu da getiren gizemli bir yabancı ortaya çıkıyor.

Bir süre sonrasında yerleşim yerinin nüfusu azalmaya başlıyor, insanlar teker teker değil ailecek kaybolmaya başlıyorlar. Tüm şüpheler yeni gelenlere yöneliyor, Ben ise bunun çocukluk korkusu olan şehirdeki terk edilmiş bir ev olan Marsten Köşkünden kaynaklandığından emindir. Ancak insanların yok olmasının ana suçlularının yavaş yavaş kalanları yok etmeye başlayan vampirler olduğu ortaya çıkıyor.

“Korku ağı” kitabındaki vampirler oldukça etkileyicidirler. Nazik olabileceklerine inananlar bu görüşe katılmayacaklar. Üstatlığı sayesinde Stephen King bu yaratıkları Alacakaranlık’taki kadar romantik değil, Drakula’daki gibi kötü, acımasız ve kana susamış olarak göstermeyi başarmıştır. Klasiklerine sadık kalarak bu vampirler güneşten, haçlardan, kutsal sudan ve sarımsaktan korkuyorlar ve insanların kanını içiyorlar.

Stephen King’in ve aynı zamanda tüm romanlarının en önemli özelliği, tüm hikayelerin sıradan insanların yaşadığı ve süper kahramanların yer almadığı küçük kasabalarda gerçekleşmesidir. Bu da olayların gerçekten dünyanın belirli bir köşesinde olabileceğini düşündürmektedir, ancak bunlar sadece kurgulardır. Ya da değiller mi?

Bunu Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir